Diyabet ve Parkinson Tedavisinde Dev Adım!
Klonlanmış insan embriyosundan kök hücre elde eden ABD'li bilim adamları, parkinson ve diyabet gibi hastalıklara yeni tedavi yolları geliştirilmesinde çığır açacak bir başarıya imza attı.
Her hücreye dönüşebilme özelliğine sahip kök hücreler, hastalıklı dokularla değiştirilebilecek yeni dokular oluşturulmasında kullanılabilecek olmaları nedeniyle önem taşıyor.
Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi’nden Shoukrat Mitalipov başkanlığındaki bilim ekibi, bağışlanan yumurtalardan oluşturulan 6 embriyodan kök hücreler elde etmeyi başardı. Başarının, bir teknik buluştan ziyade, süreçteki denemelerin tekrar tekrar gözden geçirilmesiyle elde edildiğine dikkati çeken Mitalipov, maymun embriyolarıyla yaptıkları 6 yıl süren çalışmalar sonucu hedeflerine ulaştıklarını vurguladı.
Mitalipov, maymunlar üzerindeki çalışmalarda, bu teknik yardımıyla elde edilen embriyolardan klonlanmış bebek elde edilmesinin mümkün olmadığı sonucuna vardıklarını ve böyle bir şey yapmaya da ilgi duymadıklarını belirtti.
Söz konusu bilimsel çalışma "Cell" adlı bilimsel dergide yayımlandı.
10 YIL ÖNCE TARTIŞILIYORDU
Doku uyuşmazlığı, örneğin beyin dokusu nakliyle Parkinson veya pankreatik doku nakliyle diyabet hastalığının tedavi edilmesinin önündeki en önemli sorunu oluşturuyor. "İyileştirici klonlama" adı verilen bir yöntemle elde edilen, hastanın kendi DNA’sını taşıyan kök hücreler yardımıyla doku uyuşmazlığı sorununun aşılabileceği fikri 10 yıl kadar önce bilim dünyasında tartışılmaya başlanmıştı. Bu yöntem, insan yumurtasına, bir hastadan alınan DNA yerleştirilmek suretiyle oluşturulacak erken safhadaki embriyodan kök hücre elde edilmesine dayanıyor.
Teorik olarak, bu teknikle elde edilen kök hücrelerin, DNA’sı alınan hastayla kuvvetli bir genetik eşleşme içinde olması nedeniyle doku uyuşmazlığı sorunun üstesinden gelinebileceği öngörülüyordu.
Bilim adamlarının 10 yılı aşkın bir süre önce başlattıkları, klonlanmış insan embriyolarından kök hücre elde etme girişimleri, temelde embriyoların kök hücreleri oluşturmadan önce gelişimlerini durdurmaları nedeniyle şimdiye kadar başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Hwang Woo-suk adlı Güney Koreli bir bilim adamı, 2004 yılında bunu başardığını açıklasa da daha sonra açıklamanın gerçeği yansıtmadığı ortaya çıkmıştı.